İzmir Valiliği(BHİ) Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, çeşitli temaslarda bulunmak ve kentteki yatırımları yerinde incelemek için İzmir'e geldi.
İzmir ziyaretinin ilk ayağında Bakan Arslan, Ardahan ve Iğdır Federasyonu temsilcileriyle bir araya geldi ve federasyon temsilcilerine 23 ili kapsayan "Cazibe Merkezleri Programı" hakkında bilgi verdi ve daha sonra Karayolları Bölge Müdürlüğü misafirhanesinde düzenlediği basın toplantısında, İzmir ve çevresindeki projelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Arslan, Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasındaki köprü konumu göz önüne alındığında İzmir'in önemli bir ana koridor hattında olduğunu aktardı.
İzmir Çok Önemli
Bugün İzmir’de olmaktan, İzmirlilerle birlikte olmaktan ve İzmir’in projelerini tekrar masaya yatırıp hem geldiğimiz nokta, hem bugünden sonra neler yapacağımızı istişare etmek adına önemli toplantılar yaptık diyen Bakan Arslan sözlerine şöyle devam etti; “İzmir bizim için çok önemli. İzmir, İzmirliler için, İzmir’de yaşayanlar için önemli ama ülkemiz için daha önemli. Özellikle buradan başlamak istiyorum. Çünkü ben ülkemizi Avrupa ile Asya arasındaki köprü konumu nedeniyle çok çok önemsiyorum.
Ulaştırma ana koridorlarının Asya’daki yük hareketini ülkemiz üzerinden Avrupa’ya ve daha da önemlisi denizaşırı ülkelere kavuşturulmasını önemsiyoruz. Bu konuda iki ana koridor, iki ana güzergâh var. Bir tanesi ülkemizin doğusundan, güneyinden, Ortadoğu’dan Orta Asya’dan, Kafkaslardan gelen yük hareketinin ülkemiz üzerinden, İstanbul üzerinden Trakya’ya gitmesi ve oradan da Avrupa’ya gitmesi bu ana koridorlardan bir tanesi.
Ama çok daha önemlisi, denizaşırı ülkelere toplu taşımayı teşvik etmek, toplu taşımadan yararlanmak adına İzmir’i ve İzmir’deki, Ege’deki limanları kullanarak denizaşırı ülkelere erişmek bir o kadar önemli. Onun için İzmir, sadece İzmirliler için değil, ülkemizin doğusundan, Orta Anadolu’sundan gelecek yük hareketinin İzmir üzerinden batıya gidebilmesi ve batıdaki yük hareketinin de İzmir’den dağılarak yine ülkemizin içine ve doğusuna gitmesi açısından önemli.
Sayın Başbakanımız İzmir’in Yatırımlarını Takip Ediyor
Onun için biz İzmir’deki her projeye bu gözle bakarak ülkemizin ana koridorlarının tamamlayıcısı olarak görüyoruz. İzmir’in bir şansı, hem karayolu koridorları, hem demiryolu koridorlarını gelip denizle buluştuğu denizaşırı ülkelere taşıma sağlayan bir konumda olması. İşte bu konumun önemini bilerek İzmir projelerinin hepsini çok önemsiyoruz ve adım adım da gerçekleştiriyoruz. Herkes biliyor ki Sayın Başbakanımız İzmir Milletvekilidir. İzmir Milletvekili olması hasebiyle İzmir’in yatırımlarını takip ediyor ama İzmir yatırımlarının ülkemizin diğer yerleri için de öneminin farkında olarak takip ediyor.
Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Temel Atma Tarihi 18 Mart
Hükümet olarak da buna göre uygulamalarımızı yapıyoruz. Bu anlamda bugün sizler aracılığıyla önemli bir projenin kararını da ilk defa burada açıklamış olacağız. Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu ihalesini yapmıştık hepinizin malumları. Gerek ülkemizden, gerek yurt dışından 13 büyük firmadan oluşan 6 grup tekliflerini vermişti. Bu tekliflerin içerisinde en kısa süreyi yine ülkemizden IC İçtaş Holding, ve Kalyon İnşaattan, İtalya’dan da Astaldi’den oluşan üçlü grup, 9 yıl, 10 ay, 11 günlük ve 3 yılık yapım süresi dahil işletme süresini teklif etmişti. 6 grubun da teklifleri teknik olarak incelenip geçerli bulundu ve geçerli olanların içinde de en kısa süreyi vermiş olan IC Astaldi, Kalyon Grubuna bugün itibariyle ihale kararını onaylayarak yürürlüğe aldık ve onları sözleşmeye davet ettik.
Bugün itibariyle artık çok önemsediğimiz Menemen’den Aliağa’ya ve oradan da Çandarlı Limanına gidecek ve daha önemlisi ihale kararını bağladığımız 18 Mart’ta temelini atacağımız Çanakkale Köprüsünün de koridor tamamlayıcısı olarak hem İzmir trafiğini rahatlatacak, hem de Çanakkale ile birlikte Egedeki, batı Akdeniz’deki yük hareketini ülkemizin kuzeyine Trakya’ya ve oradan Avrupa’ya gönderebilecek önemli bir koridorun tamamlayıcısı.
Malumunuz kırmızı kısım bitmişti ve mavi kısımda inşaat halen devam ediyor. Menemen’den sonrası 76 km’lik otoyol duruyordu ve orada çok ciddi bir sıkışıklık var ağır iş makinalarından kaynaklı. Onu da gidermek adına bu otoyolun ihale sürecini başlattık. Önümüzdeki ay inşallah temelini atacağız ve 3 yıl içerisinde bitirerek işletmeye koyacağız. Böylece de İzmir’in etraftaki coğrafyaya çok daha kolay çok daha rahat erişimini sağlamış olacağız. Bu proje ile birlikte tabii Aliağa deyince Aliağa Belediye Başkanımız ve İlçe Başkanımız tarafından Aliağa da 2 tane kavşak yapacaktınız diye beklentiler var. Kavşakların projeleri bitti, şimdi ihale sürecini başlatıyoruz. İnşallah bu sene içerisinde onların da ihalelerini gerçekleştirerek verdiğimiz bir sözün daha yerine gelmiş olmasını sağlayacağız.
1 Milyar 437 Milyon TL yatırım bedelli bu ihaleyi yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirmiş oluyoruz bu yapılanlar da özellikle ülkemiz üzerinde oynanmak istenen ülkemizin ekonomisinin zayıfladığı anlamında bir algı yaratmak isteyenlere 1915 Çanakkale köprüsünden sonra en iyi bir cevaptır. Bu ihale, 13 tane büyük firmanın ilgisi ülkemiz dışında, yabancıların da ilgisinin yoğun olduğu ve çok da başarıyla gerçekleştirdiğimiz bir ihaledir. Bu anlamda bu da olumsuz algı yaratmak isteyenlere bu ihaleler çok güzel bir cevap.
Tabii sadece bununla yetinmiyoruz, biz İzmir’in kendi içerisindeki trafiğini rahatlatmak, ringi tamamlamak, ulaşımı kolaylaştırmak adına bu ihaleleri yapıyoruz. Ama ulaşımı da kolaylaştırmayı da sadece insanların kolay erişimi, konforunun artırılması olarak değerlendirmiyoruz. Çünkü kolaylaşan ulaşım aynı zamanda sanayinin çok daha büyümesi, endüstrinin büyümesi ve ilave katma değer oluşturması anlamına da geliyor.
Herkesin çok iyi takip ettiği İzmir için Körfez Geçişinde hem tüneli, hem köprüyü içeren körfez geçişi ile ilgili de ÇED süreçlerinde bütün kurumların görüşleri de alındı. ÇED nihai aşamaya geldi. Artık ÇED’i de en geç Mart ayı sonuna kadar almış olacağız. Yine ÇED sürecine bağlı olarak da imar planlama çalışmaları şimdi başlıyor, onun da sürecini yürütüyoruz.
Buradan çıkacak malzeme doğal yaşam alanı yapmak üzere körfez çıkışında bir ada halinde dolgu yapmak üzere o da imar planlarına işlenecek ve o da tamamlanmış olacak. Mart ayı içerisinde bu projemizi yap-işlet-devret modeli ile ihale etmek adına YPK kararlarını çıkarmış olacağız ve yap-işlet-devret modeli ile yapmak üzere ihale süreçlerini daha önceki verdiğimiz söz çerçevesinde de gerçekleştirmiş olacağız. İnşallah ihale süreçleri biter bitmez de o projenin inşaatına başlanacak.
Bu proje aynı zamanda raylı sistemi de içeren bir proje olacak. Sadece otomobil karayolu taşımacılığı değil, raylı sistemi de İzmir’de ring haline getirecek olan bir proje. Bunun için de bu projeyi çok önemsiyoruz. Bu proje dediğim gibi hem İzmirlinin hayatını kolaylaştıracak, hem Ege Bölgemizdeki ticaretin çok daha büyümesi adına taşımacılığı kolaylaştırarak ticareti de kolaylaştırmış olacak.
Çeşme Alaçatı Havalimanı Hakkında…
Yine İzmirlilerin çok önemsediği ve bizim de çok önemsediğimiz Çeşme Alaçatı Havalimanı vardı malumunuz. Onun da bütün süreçlerini tamamladık, projelerini hazırladık. Projeler onaylandı, fizibilite çalışması bitmek üzere. Fizibilite çalışması biter bitmez de bu ay içinde onun da yap-işlet-devret modeliyle ihale edilebilmesine yönelik Yüksek Planlama Kurulu kararını Mart ayı içerisinde çıkaracağız ve en geç Nisan ayı içerisinde de yap-işlet-devret modeliyle Ege Bölgemize yeni bir havalimanı daha kazandırmış olacağız. Bu vesile ile bunu da sizlerle paylaşmak istedim.
Tabii bu projenin yanı sıra, İzmir-İstanbul Otoyolu hepimizin çok çok önemsediği bir proje. Biz sadece il bazlı düşünmüyoruz. Biz böylece İzmir’i Manisa’ya, Balıkesir’e, Bursa’ya, Yalova’ya, Kocaeli’ne ve İstanbul’a çok daha kolay erişebilir, çok daha rahat ulaşılabilir hale getiriyoruz. Bu projeyi de herkes takip ediyor. Gerek Osmangazi Köprüsü, gerek oradan Gemlik’e kadar olan 58 km’lik kısmı açılmış idi. Şimdi İzmir’de daha önce bitirdiğimiz 5 km’ye ilave olarak Bornova viyadüğünü ve Belkahve tünelini de bitirmiş olduk, onun da bugünlerde açılışını yaparak otogarı Turgutlu’ya kadar bağlamış olacağız.
Buraya kadar 20 km daha otoyol açacağız ve böylece 25 km’lik otoyolla İzmirlilerin yaşamını kolaylaştırdığımız gibi ticaretin de önünü açmış olacağız ve inşallah iki yıl içerisinde 2018 sonunda otoyolun tamamını bitirdiğimizde de İzmir sadece Egenin incisi olarak kalmayacak, hem Marmara’ya, hem iç Anadolu’ya daha çok bağlanan bir il haline gelecek, onu da vurgulamış olayım.
Yüksek Hızlı Tren Projesi
Demiryolu İzmir için olmazsa olmaz. Gerek Alsancak limanı, gerek mutasavver inşaat süreci devam eden ve yap-işlet-devret modeli ile üst yapısını yağacağımız Kuzey Ege yani Çandarlı Limanı İzmir’in denizle buluşması adına, denizle olan buluşmasının güçlendirilmesi adına çok önemli. Ama bunların demiryoluyla bağlantısı çok daha önemli. O yüzden İzmir’de Yüksek Hızlı Trenle Ankara’ya kadar, oradan da ülkemizin doğusuna kadar bağlanmasını çok önemsiyoruz.
Bu Yüksek Hızlı Tren Projesinde de Polatlı’ya kadar zaten işletmede. Polatlı-Afyon arası inşaat bayağı ilerledi, Afyondan sonra da etap etap bütün süreçlerde şu an inşaat çalışmamız devam ediyor. Sadece Salihli-Manisa arası ihale süresi biraz uzadığı için ihale süreci hala devam ediyor. Ama onun da bugünlerde ihalesi biterek İzmir-Ankara arası Yüksek Hızlı Tren Projesi güzergâhında çalışma yapmadığımız bir alan kalmamış olacak. Hedefimiz de 2019 yılı içerisinde bu projeyi bitirerek bunu da ülkemize ve İzmir’e kazandırmış olmak.
Bu arada Manisa şehir geçişi de YHT kapsamında projelendiriliyor. Orada da Belediyeyle birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. Proje bitmeden orayı da bitirmiş olacağız.
Aliağa-Çandarlı-Bergama demiryolu bağlantısı da yine önemsediğimiz bir proje. Burada sadece Aliağa ve Çandarlı’yı Bergama’ya bağlamamış olacağız, aynı zamanda Çandarlı Limanına da bağlamış olacağız. Bu da önemsediğimiz bir demiryolu koridoru ama bunu şu proje üzerinden anlatırsak çok daha anlamlı hale gelir.
Arkadaşlar aslında Çandarlı-Bergama demiryolunu bağlamakla biz Bursa-İzmir arası demiryoluna da bu hattı bağlamış olacağız. Ama çok daha önemli bir işi de yapmış olacağız; İzmir’e gelen yük hareketini Çandarlı Limanına bağladığımız gibi Çandarlı’dan Bandırma Limanına da bağlamış olacağız. Böylece de yük hareketi anlamında trenlerimiz Çandarlı’dan Bandırma’ya, Bandırma’dan da tren ferry’leri ile birlikte vagonlar tren üzerinden inmeden tren ferry’leri ile Tekirdağ’a bağlanıp oradan da Avrupa’ya gidebilecek. Bu proje de o büyük projenin bir parçası olarak bir tamamlayıcısı olarak çok önemsediğimiz bir proje. Aliağa-Çandarlı-Bergama demiryolu inşaatı ile ilgili ihale sürecini başlattık. 21 Mart’ta tekliflerini alıyoruz. Yani 1 ay sonra tekliflerini alıyoruz. Bu da çok önemsediğimiz bir şey.
İZBAN Projesi
Yine İzmirlilerin hizmetinde olan İZBAN projesi, herkesin bildiği Büyükşehir Belediye ile işbirliği içerisinde yaptığımız başarılı bir uygulama. İZBAN’ın Torbalı’dan Selçuk’a uzatılması ile ilgili de inşaat süreçleri devam ediyor. Daha önce gelmiş incelemiştik ve bu sene 9 Eylül’de bitirmek adına yüklenicimizden ve çalışma arkadaşlarımızdan da sözünü aldık. Bugün buradaki değerlendirmelerde de gördük ki, işler takvimine uygun hızlı bir şekilde yürüyor. İnşallah 9 Eylül’de bu kısmını da bağlamış olacağız.
Tren Sayısı 264’e Çıkacak
Tabii biz hattı yapıyoruz, Büyükşehir Belediye istasyonları yapıyor. İstasyonlar bitirdiğinde burayı da hizmete sokmuş olacağız. Ancak daha önemlisi; özellikle İzmirlilerin yaşamını kolaylaştırmak adına İZBAN’da 10 dakikada bir çalıştırdığımız trenlere baktığımızda görüyoruz ki günde 229 tren çalışıyor. 10 dakikada bir olan seferi pik saatlerde yani sabah ve akşam saatlerinde 6 dakikaya düşürecek uygulamayı da başlatıyoruz.
Böylece günlük tren sefer sayımız 264’e çıkacak ve bunu bir an önce hayata geçirmek, İzmirlilere bu kolaylığı bir an önce sunup bu hizmeti devreye sokmak adına da Marmaray Projesinin 10 tane setini buraya sürücüleri ile birlikte devrediyoruz. Nisan ayı içerisinde de Marmaray Projesinden buraya aktaracağımız 10 set ile birlikte tren aralığını 6 dakikaya, tren sayısını da 264’e çıkaracağız.
Dolayısıyla İzmir’in kuzeyi ve güneyi arasındaki erişimi çok daha hızlı çok daha seri hale getirmiş olacağız. Çünkü aksi takdirde yeni tren siparişini bekleyip trenlerin gelmesini beklemek belki de İzmirlileri 1.5 - 2 sene daha bekletmek demekti. İzmirlileri bekletmemek adına İzmirlileri de Marmaray’dan yararlanır hale getiriyoruz. Marmaray’ın 10 tane setini buraya aktarmış olacağız.
Kemalpaşa Lojistik Köyü Projesi
Demiryolu sektöründen bahsetmişken; Kemalpaşa OSB ve orada kuracağımız Kemalpaşa Lojistik Köyü çok önemsediğimiz bir projeydi. Malumunuz demiryolunu Turgutlu’ya kadar uzattık. Daha sonra da aynı demiryolunu Torbalı’ya ve Alsancak’a kadar Yüksek Hızlı Trenin yolcu taşımacılığı dışında, yüke hizmet etmek ve ağı tamamlamak adına da projelendiriyoruz.
Ancak Kemalpaşa Lojistik Merkezi veya Lojistik Köyü ile ilgili ikmal ihalesini de yaptık. İşe geçen yılın sonunda, 20 Aralık’ta başlandı. Hedefimiz 2 yıl içerisinde orayı da bitirip onun üst yapısını da ülkemizde ilk defa yap-işlet-devret modeli ile ülkemizle tanıştırmak. Böylece özel sektör dinamiklerini de Kemalpaşa OSB’nin iş ve işlemlerinin ticaretini çok daha kolaylaştıracak şekilde devreye sokmuş olacağız.
İzmir-Alsancak Limanı içerisinde yolcu salonuyla ilgili kiracılarımız var, onlar dünya turizmindeki son dönemde gerçekleşen daralmadan kaynaklı sıkıntı yaşıyorlardı. 2016 yılı içerisinde onlardan aldığımız ücretleri %50 düşürmüştük ve son dönemlerde tekrar onlarla yaptığımız görüşmelerde hatta Milletvekilimiz Atilla Bey’de bir ziyaretinde arkadaşların problemlerini bize taşıdıklarında memnuniyetle dedik ve onun da çözümünü getirdik. İlave %20 ile %40 arası indirimler yaparak toplamda %70’lik ortalama indirimler yaptık.
Sabuncubeli’nde Sona Yaklaşıldı
Sadece bunlarla kalmıyoruz; Sabuncubeli Tüneli gerçekten İzmirlilerin, Manisalıların, hatta İzmir’e, Manisa’ya erişmek isteyen bu coğrafya üzerindeki bütün illerin önemsediği bir proje idi. Geldik burada deklare ettik, toplamı 8115 metrelik iki tüpün 6605 metresini bitirmiş durumdayız. Hâlihazırda 1510 metrelik kısmı kaldı ki 8-9 Eylül’de inşallah ışık gördüsünü yapıyoruz ve hemen akabinde aynen işe hızlı bir şekilde devam ederek 2018 in ortasında da tamamen Sabuncubeli tünelini bitirip hizmete sokmuş olacağız. Çünkü bunun da bir an önce bitirilip insanımızın hayatını kolaylaştırmasını çok önemsiyoruz.
Tabii karayollarından bu kadar otoyoldan bölünmüş yoldan gidiyor iken İzmir’in Aydın üzerinden Denizli’ye, hatta Antalya’ya erişiminin bir otoyol marifetiyle olmasını çok önemsediğimizi de biliyorsunuz. İzmir-Aydın arası şu an işletmede. Aydın-Denizli ile ilgili bugünlerde YPK kararını çıkararak onun da yap-işlet-devret modeli ile otoyol olarak yapılmasını sağlamış olacağız.
Denizli’den sonra ise Antalya’ya erişim önemli. Onun da proje süreçleri devam ediyor. Projeleri biter bitmez onu da inşallah hayata geçirmiş olacağız. Yine çok gündeme gelen Belevi-Tire arası bölünmüş yol yapacağız dediniz ama yapmıyor musunuz diye soruyor vatandaşlarımız. Herkes biliyor ki Sayın Başbakanımızın da, Sayın Cumhurbaşkanımızın da şöyle bir iradesi ve bize de bir talimatı var; eğer bir işi yapamayacaksanız kesinlikle söylemeyin ve söz vermeyin, ama bir şeye de söz verdiyseniz ne yapıp edip sözünüzü yerine getirin diyorlar. Biz bu projenin de bölünmüş yol olması ile ilgili o talimatı o sözü yerine getirmek adına süreçlerimizi çok önceden başlattık.
Ancak ihale süreçlerinde itirazlar oldu, Kamu İhale Kurumu’na gitti, Kamu İhale Kurumu tekrar düzeltici işlem kararı verdi ve o işlemler de tekamül ettirildi. Önümüzdeki hafta firma sözleşmeye davet ediliyor ve inşallah Mart ayı içerisinde de Belevi-Tire arasındaki bölünmüş yolun da inşaatında başlamış olacağız.
Tabii denizcilik sektöründe de birçok projemiz var. Az önce de söylemiştim, Kuzey Ege Çandarlı dahil ilgili üst yapısının yap-işlet-devret modeli ile ihaleye çıkılması ile ilgili ihale süreçlerinde son aşamaya geldik. Dünyadan taşımacılık liman işletmeciliği yapan birçok firmanın da ilgisi var. Bu ilgi çerçevesinde inşallah onu da sonuçlandıracağız. Yine bölgemiz açısından yat limanları önemli. Birçok yat limanında etüt ve projeler devam etmekle birlikte yeni Foça Yat Limanı’ da daha önceki sözlerimiz kapsamındaydı.
2016 yılı içerisinde ihale sürecini bitirmiş olmamıza rağmen o bölgedeki turizm sezonundan kaynaklı olarak inşaat 15 Kasım’dan sonra başlayabiliyordu ve ona da nitekim 15 Kasım’da başladık ve 2 yıl içerisinde bitirerek üst yapısını da yap-işlet-devret modeliyle yapıp orayı da turizmimize bölgemizin hizmetine sunmuş olacağız.
Adnan Menderes Havalimanı Türkiye’nin En Büyük İç Hattına Sahip Olan Havalimanı
Havacılık sektöründe aslında Çeşme Alaçatı dan bahsettim ama tabii Adnan Menderes Havalimanımız da hem büyüyor, hem de gelişmesine devam ediyor. Çok ciddi rakamlara gelmiş olmamız rağmen bununla yetinmiyoruz. Daha da büyütme çalışmalarımız devam ediyor. Malumunuz daha önce Sayın Başbakanımızın vermiş olduğu sözler çerçevesinde pistlerde yenileme yapıldı ve iki yeni terminal yenilendi. Yenilenen terminaller kapsamında da İzmir’in iç hat terminali şu an ülkemizdeki en büyük iç hat terminali olurken, bu terminalden şu ana kadar 25 milyon yolcu hizmet aldı.
Bununla yetinmedik, İzmir Adnan Menderes Havalimanındaki hangarların yenilenesi ilave apron yapılması ve ilave 4 yeni taksi yolu yapılması ile ilgili de ihaleyi sonuçlandırdık. Yer teslimini yaptık, yüklenici işe başladı. Bu projenin kapsamında “De-Icing” “Anti-Icing” dediğimiz buzlanmaya karşı uçakları koruyan sistemi de kuruyoruz.
Geçmişte İzmir sıcak memleket böyle bir ihtiyaç yok ne gerek var bu bir israftır deniyordu. Ancak bu kış görüldü ki bu bir israftır dememek, ihtimalleri hesaba katıp gereğini yapmak lazım. İyi ki bunu da bu proje kapsamında başlatmışız.
Özellikle İstanbul’da ve başka bölgelerde yaşanan sıkıntılardan kaynaklı İzmir oralara da destek verdi. Ciddi bir şekilde uçaklar buraya divert edildi. Bu konuda da İzmir çok başarılı bir sınav verdi. Bunun da bitmesi ile birlikte inşallah biz İzmir Adnan Menderes Havalimanına böyle bir şeyi de kazandırmış olacağız diyorum.
İzmir’e Büyük Fotoğrafın Tamamlayıcısı Olarak Bakıyoruz
Birçok küçük projemiz var ama müsaadenizle biz küçük projelerden ziyade büyük projeleri anlatalım. Elbette ki küçük projeler de yapıyoruz ancak biz İzmir’e büyük fotoğrafın tamamlayıcısı olarak bakıyoruz. Çünkü biliyoruz ki İzmir’in kalkınması, İzmir’in büyümesi ülkemizin büyümesi anlamına geliyor.
İzmir, Ankara’yı, İstanbul’u, Antalya’yı ilgilendirdiği kadar ülkemizin doğusunu da, Kars’ı, Ardahan’ı, Iğdır’ı da ilgilendiriyor. Çünkü buradan sevkiyatı ne kadar kolaylaştırır, buradan ulaşımı ne kadar kolaylaştırırsanız Orta Asya’ya İzmir üzerinden açılmak ya da o coğrafya üzerinden gelen yük hareketini İzmir üzerinden Batıya aktarma şansınız da o kadar artar. O yüzden İzmir’i bu anlamda çok önemsediğimizi bir kere daha vurgulamak istiyorum.
Arkadaşlarımızla birlikte biz bugün İzmir’i masaya yatırarak tekrar projeleri konuştuk. Değerli Valimiz, değerli Milletvekilimiz ile birlikte tekrar masaya yatırma şansı yakaladık ve süreçleri hızlı bir şekilde devam ettirdiğimizi, takip ettiğimizi özellikle sizler aracılığıyla vatandaşlarımıza da iletmiş olmak istiyorum. Sizler de bu anlamda hizmetlerimizi vatandaşın bilmesine aracılık ettiğiniz için sizlere de teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Arslan, İzmir'de belirli saatlerde ağır araçların kent içine girişinin yasaklanması ve ihracatçıların tepkilerine ilişkin soru üzerine "Bütün projelerimizin hedefi insanımızın hayatını kolaylaştırmaktır. Umarım UKOME'deki arkadaşlarımız buna göre karar vermişlerdir. Bunu dikkate alarak karar vermeleri gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Arslan, İzmir Büyükşehir Belediyesinin Narlıdere'ye kadar olan metro projesine ilişkin soruya da "Doğrusu Bakanlar Kurulundan krediye ilişkin imza bekleniyorsa Hazine çalışması olacaktır. Projenin onaylanması konusunda ise biz insanların hayatını kolaylaştıran her projeye destek olmaya devam ederiz." yanıtını verdi.
Alsancak Limanı'nın Varlık Fonu'na devri konusunda da açıklamada bulunan Bakan Arslan, şunları kaydetti; "Varlık Fonunun bir özelleştirme olmadığı özellikle vurgulandı. Ben de vurgulamış olayım. Gerek Alsancak Limanı, gerek TÜRKSAT gerek, Halk Bankası gibi varlıkların sahibi Hazine. Şimdi Hazine değil, Varlık Fonu sahibi olacak. Varlık Fonunun mantalitesi, bütün varlıklardan atıl duran yapının fayda sağlar hale gelmesi.
Bir fon yaratılarak, ulaştırma projeleri dahil, bunlara gerekli ödenek sağlanabilmesi adına onların devreye sokulması, kredi bulunabilmesi. Tabi daha uygun. Ticari kredi değil, ülkeye bağlı güvene bağlı olarak çok daha uygun kredi bulunması. Yönetimde değişiklik yok yine bakanlığa bağlı yenilemeler, iyileştirmeler devam edecek. Varlık Fonu, varlıklardan aldığı güçle dünya piyasasında çok daha rahat fonlama yapabilecek. Bu varlıkların herhangi birini teminat gösterip fon bulma kaynak bulma değildir. Varlık Fonu, teminat verilen bir uygulama olarak düşünüyor ama karıştırılmaması gerekir." dedi.
Tarımda Sanayi 4.0
İzmir ziyaretinin son ayağında ise Bakan Arslan, İzmir Ticaret Borsası'ndaki (İTB) "İzmir Ticaret Borsası'nın Akıllı Tarım ve Elektronik Ticaret Uygulamaları ile Tarımda Bilgi Toplumuna Geçiş Vizyonu ve Çalışmaları" toplantısına katıldı.
İzmir Ticaret Borsası Tarihi Meclis Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Ahmet Arslan, İzmir'in çeşitli ekonomik dinamiklerinin bulunduğunu, tarımdaki potansiyelinin ise görünenden daha fazla olduğunu belirterek, "Bunun için de günümüz teknolojisini tarımda kullanmak çok önemli. Artık akıllı robotlar, nesnelerin interneti, bulut teknolojileri gibi alanların Tarıma da entegre edilmesi ve Sanayi 4.0'a adım atmak oldukça önemli. Sektörde İTB, bunun farkında ve teknolojiyi birçok noktada kullanıp Tarım 4.0'a kısa sürede geçecektir." diye konuştu.
Bakan Arslan, tarımın ekonomiler için stratejik bir sektör olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin bölgesindeki ülkelere göre tarım olanaklarının daha fazla olduğunu, 3 binden fazla endemik bitki türüne sahip bir coğrafyada bulunduğunu, tarımda doğru adımlar atıldığı takdirde Türk tarım sektörünün küresel piyasada rekabetçi bir sektör olarak öne çıkacağını kaydetti.
Tarıma ULAK desteği
"Akıllı Tarım" ve "Hassas Tarım" gibi kavramların da kısa sürede insan hayatına gireceğini aktaran Bakan Arslan, "Türk tarımının dış ticarette atılıma geçirecek teknolojik yatırımlara her zaman gereken desteği vermeye hazırız. Çünkü günümüz e-ticaret devri. Yerli ve milli baz istasyonu ULAK'ı tarım sektöründe kullanmak istediğinizi söylediniz. Elbette, başımız üstüne, çok memnun kalırız. ULAK Baz istasyonları ile 4.5G hızında iletişim hızı sağlayacağız. Ayrıca bakanlığımızdan istediğiniz işbirliğini de yapacağız. Haberleşme şapkamızda üzerimize düşeni yapmaya hazırız." ifadelerini kullandı.