İzmir Valiliği (BHİ) Türkiye Cumhuriyeti’nin 94. Kuruluş yıldönümü kutlama etkinlikleri İzmir’de tüm yurtta olduğu gibi coşku ile kutlandı. Cumhuriyet Bayramı tören kutlamalarında ilk olarak İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Valilik Makamında tebrikatları kabul etti. Ardından kutlama ve geçiş töreni için Cumhuriyet Meydanına geçildi.
Gerçekleştirilen törenlere İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başta olmak üzere, milletvekilleri, resmi ve sivil erkân, yabancı misyon temsilcileri, meslek örgütleri ve sivil toplum temsilcileri, şehit ve gazi dernekleri, siyasi parti il yöneticileri, diğer ilgililer ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.
Cumhuriyet Meydanındaki kutlamalarda ilk olarak, İzmir Valisi Erol Ayyıldız beraberinde Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, askeri araçla törene alanından geçerek, törene katılan vatandaşların bayramını kutladılar.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu. Sayın Cumhurbaşkanımızın mesajında şunlar iletildi. “ Bugün, Türk Milleti olarak şanlı tarihimizde çok önemli bir dönüm noktasını, Cumhuriyetimizin ilanının 94’üncü sene-i devriyesini kutluyoruz. Ülkemizde ve yurt dışında yaşayan milyonlarca vatandaşımızın her birinin Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum.
Bu vesileyle, bin yıldır aziz vatan topraklarının müdafaası için bir gonca gül gibi toprağa düşen kahraman şehitlerimize Yüce Mevla’dan rahmet ve mağfiret diliyorum. Başta Cumhuriyetimizin banisi, Kurtuluş Savaşımızın muzaffer komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm gazilerimizi de rahmetle, tazimle yâd ediyorum.
Türkiye Cumhuriyeti; asırlardır hürriyetinden ve onurundan taviz vermektense ölmeyi tercih eden asil bir milletin şahlanışının, küllerinden yeniden doğuşunun nişanesidir. Türk Milleti, 29 Ekim 1923’te bir kez daha tüm dünyaya iradesine pranga vurdurmayacağını, kendi kaderi üzerinde hiç kimsenin müdahil olamayacağını kanıyla ve canıyla ilan etmiştir.
“Hasta Adam” ilan ettikleri Osmanlının mirasını talan için Anadolu’ya koşanlar, milletimizin cesareti, kararlılığı ve mücadelesi karşısında büyük bir hezimet yaşamışlardır.
İstiklal Harbimizi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren ruh, tıpkı 94 yıl önce olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır.
15 Temmuz ihaneti karşısında, milletimizin 250 şehit ve 2 bin 193 gazi pahasına gösterdiği şanlı direniş, işte bu ruhun ifadesidir. O gece kadını-erkeği, genci-yaşlısıyla milletimizin tüm fertleri, iradelerine, değerlerine, Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmışlardır.
“Bağımsızlık karakteri” olan böyle necip, böyle kahraman bir milletin mensubu olmaktan iftihar ediyoruz.
“Millete efendilik yoktur, hizmet vardır” düsturuyla, hiçbir ayrım gözetmeden ülkemize en iyi şekilde hizmet etmek için gece gündüz çalışıyoruz.
Son 15 yıldır demokrasiden özgürlüklere, ticaretten yatırımlara, sağlıktan dış politikaya kadar tüm alanlarda hayata geçirdiğimiz tarihi reformlar, bu irademizin en açık ispatıdır.
Bugün, dünyadaki tüm mazlum ve mağdurların umut kapısı Türkiye’dir. Eli kanlı terör örgütlerinin hedefi olmamızın da başta gelen sebebi budur. DEAŞ, PKK, PYD/YPG ve FETÖ gibi katil sürülerinin bizi hedeflerimizden alıkoymasına izin vermedik, vermeyeceğiz. Manşetlerle, tezgâhlarla, üzerimize salınan piyonlarla çarpışa çarpışa, 2023 hedeflerimiz doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz.
Dost ve kardeşlerimizin desteği, gönlünü ve gözünü ülkemize kilitlemiş mazlumların duası, aziz milletimizin birlik ve beraberliğiyle, inşallah hedeflerimize ulaşacağız.
Bu düşüncelerle ülkemizin gurur günü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı bir kez daha tebrik ediyor, milletimize sağlık, huzur ve esenlik diliyorum.
Şehitlerimizin ruhları şad olsun! Cumhuriyetimizin 94’üncü kuruluş yıldönümü kutlu olsun” mesajı coşkulu kalabalığa okundu.
Cumhurbaşkanımızın okunan mesajının ardından tören, İzmir Valisi Erol Ayyıldız’ın günün anlam ve önemi anlatan konuşması ile devam etti. Konuşmasında Vali Ayyıldız, şu cümlelere yer verdi. “ Cumhuriyetimizin ilanının 94.Yıl dönümünü milletçe büyük bir gurur ve coşku içinde kutladığımız bu anlamlı günde, öncelikle sizlerin ve tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor; sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Bu toprakları bize vatan kılmak için Malazgirt’ten beri kesintisiz bir şekilde sürdürdüğümüz mücadelelerinin her aşamasında şehit olan, gazi olan ecdadımızı rahmetle, hürmetle anıyorum.
Kurtuluş Savaşımızı kazanarak bizlere son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni armağan eden Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, O’nun silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet borcu, rahmet ve şükran duygularımla yâd ediyorum.
Türkiye Cumhuriyeti’ni emekleriyle, bilgi ve düşünceleriyle, sevgileriyle, fedakârlıklarıyla büyüterek dünya milletler ailesinin saygın bir üyesi haline getiren ülkemizin güzide insanlarını da saygıyla, sevgiyle, şükranla anıyorum.
Bildiğiniz gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, tüm imkânsızlıklara rağmen, büyük bir inanç ve kararlılıkla yürütülen Kurtuluş Savaşımız, tarihte eşine az rastlanır bir zaferle sonuçlanmıştır. Bu zaferin ardından Atatürk, yeni kurulan devleti Cumhuriyet’le taçlandırarak, tarihimizin en büyük dönüm noktalarından birisini gerçekleştirmiştir.
Bu yönetim biçimiyle milletimizin, refah içinde modern ve ileri bir toplum düzeyine ulaştırılması amaçlanmıştır.
Bir kalkınma ve modernleşme projesi olarak uygulamaya konulan Cumhuriyet; çağdaş, laik, demokratik ve sosyal hukuk devletini gerçekleştirmenin temel dayanağı olmuştur. Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen köklü değişiklerle Türkiye, muasır medeniyet yolunda büyük ilerlemeler kaydetmiştir.
Geçen zaman zarfında eğitimden sağlığa, sanayileşmeden altyapıya, siyasetten ekonomiye her alanda büyük gelişme sağlanmıştır. Siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda gerçekleştirilen değişimlerle Türkiye’nin bölgesinde ve dünyadaki önemi daha da pekiştirilmiştir.
Türk Milleti, modern dünyanın bir üyesi olmanın haklı onurunu tatmış; devletimiz, gelişen ve kalkınan bir “dünya devleti” olmanın kıvancına erişmiştir.
Ülkemizin sadece bölgesel bir güç olmakla kalmayıp küresel bir güç haline gelmesi yolunda da büyük merhaleler kat edilmiştir.
Böylece Türkiye Cumhuriyeti; köklü, büyük ve güçlü bir devlet olarak Dünya Milletler ailesinin saygın bir üyesi haline getirilmiştir.
Türk Milleti olarak, bugün bunun haklı gurur ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz ve yaşatıyoruz.
Ülkemizin her alanda gösterdiği gelişme ve ilerleme düzeyini hiçbir zaman yeterli görmemeli, Devlet ve millet birlikteliğiyle ülkemizin daha da gelişmesi için daha çok çaba göstermeli, yeni kuşaklara vatandaşı olmaktan gurur duyacakları güçlü bir ülke bırakma sorumluluğunu hep birlikte taşımalıyız.
Her şeyin en iyisini hak eden milletimizin hayat standartlarını daha da yükseltilmesi için; ülkemizin dünyada daha fazla söz sahibi olabilmesi için; özveriyle, yılmadan çalışmalıyız.
Bizi tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan yapan yüksek değerlerimize sahip çıkmaya ve bu değerleri yüceltmeye, milli birlik ve sosyal dayanışma ruhu içinde birbirimize kenetlenmeye; birlik, beraberlik ve dayanışmamızı sürdürmeye devam etmeliyiz.
15 Temmuz Direnişinde olduğu gibi milletimizi, devletimizi ve demokrasimizi her koşulda korumalıyız.
Uluslararası arenada yaşananlar, ülkemizin de içinde bulunduğu bölgemize yönelik mütecaviz hamlelerin ve paylaşımların yeniden belirlendiği bir zaman diliminde bulunduğumuzu göstermektedir.
İnsanlık tarihinin en büyük yıkım ve trajedilerden biri olan Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarının ve etkilerinin hala devam ettiğini, ya da benzer senaryoların yeniden uygulamaya konulmak istendiğini işaret etmektedir.
15 Temmuz ihanetini de bu gelişmelerin bir parçası olarak değerlendirmemiz gerekmektedir. Çok şükür milletimiz ve devletimiz yaşanan gelişmeleri doğru okuma ve karşılama konusunda bugün, Birinci Dünya Savaşı şartlarıyla kıyaslanmayacak derecede imkân ve kabiliyete sahiptir.
15 Temmuz direnişi, Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin siyasi, ekonomik, diplomatik ve askeri alanlarda ne kadar güçlü olduğunu, artık üzerinde operasyon yapılamayacağını dost-düşman herkese bir kez daha göstermiştir.
15 Temmuz’da büyüklüğüne ve saygınlığına yaraşır biçimde hareket eden, tarihimizin gurur dolu sayfalarına bir yenisini ekleyen Aziz Milletimizin bu cesareti ve kararlılığı her türlü takdirin üzerindedir. Dik ve asil duruşuyla asaletini gösteren Aziz Milletimize bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye Cumhuriyetinin; dayatılan esaret, küçültme, dağılma senaryolarının Atatürk’ün önderliğinde yüksek bir irade ile reddedilerek, dünyada hiçbir milletin başaramayacağı bir gayret, fedakârlık, azim ve inançla destansı bir mücadele sonucunda kurulduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz.
Ecdadımızın bu şanlı mücadelesi aydınlık geleceğimize yürüyüşümüzde bizlere ilham kaynağı olmaya devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, ülkemizin kalkınmasını ve modernleşmesini, köklü, büyük ve güçlü bir devlet olarak dünya milletler ailesinin saygın bir üyesi haline gelmesini sağlayan Cumhuriyetimizin 94.kuruluş yıl dönümünü bir kez daha kutluyorum.
Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, O’nun kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet ve şükranla anıyorum. Sizleri saygı ile selamlıyorum. Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun” dedi.
Her yaştan ve toplumun her kesiminden İzmirlinin katıldığı törende okunan şiirler ile birlikte, Bornova Halk Eğitim Merkezi’nin sunduğu “Karadeniz Yöresi” Halk Oyunu ve Ege Üniversitesi Devlet Türk Halk Dansları Topluluğunu “ Zeybek Gösterisi” gerçekleştirildi.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki bayram kutlaması geçit töreni ile son buldu.