İzmir Valiliği(BHİ) Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, FSRU Projesi (Yüzer LNG Terminali/ Floating Storage and Regasification) ve SÜTAŞ Entegre Tesislerinin açılış törenlerine katılmak üzere İzmir'e geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Valisi Erol Ayyıldız ve diğer ilgililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile beraberinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da İzmir'e geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlenecek açılış törenlerine geçmeden önce, Adnan Menderes Havalimanı'nda bulunan camide, beraberindeki heyetle cuma namazını kıldı.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Sayın Binali Yıldırım, İzmir'in Aliağa İlçesi'ndeki Etki Limanı Yüzer LNG depolama ve gazlaştırma terminali ile Egegaz LNG ilave kapasiteyi hizmete açma törenine katıldı.
Kolin Grubu Etki Liman İşletmesi'nin Çakmaklı Köyü'nde Türkiye'nin ilk yüzen sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) depolama ve gazlaştırma terminali ile Çolakoğlu Grubunun Egegaz LNG Terminali ilave kapasite tesisi birlikte devreye alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Milletvekilleri ve diğer ilgililer, Aliağa'da iki tesisin aynı anda hizmete açıldığı törene katıldı. Tören şehitler için saygı duruşu, İstiklal marşının okunması ve Kuran-ı Kerim okunması ile başladı.
Törende konuşan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 2002 yılında 5 ilde doğalgaz olduğunu, 2016 yılında bu sayının 78 ile çıktığını, 2017 yılında Şırnak, Artvin ve Hakkâri’nin doğalgaza kavuşmasıyla Türkiye'de doğalgazın olmadığı ilin kalmayacağını ifade etti.
Elektrik Enerjisi Gücümüzü 3 Kat Artırdık
Başbakan Sayın Binali Yıldırım; "Egegaz sıvılaştırılmış gaz depolama santralinin yüzde 50 artırılarak 16 milyon metreküpten 24 milyon metreküpe çıkarıldığını vurguladı ve bunun gaz ihtiyacının karşılanmasına önemli destek sağlayacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti;
Bugün özel sektör eliyle başlattığımız iki dev projeyi hayata geçiriyoruz. Bir enerji politikası belirlemenin ana hedefi enerji arz güvenliğini sağlamaktır. Enerji politikamızı oluşurken enerji arz güvenliğini ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesini öne aldık.
Özel sektörü hedefimize ortak ettik. Yasal altyapıyı oluşturduk. Bugün yapacağımız açılış hükümetimizin özel sektöre verdiği önemin ve desteğin en güzel örneğidir. Türkiye olarak son 14 yılda elektrik enerjisi kurulu gücümüzü yaklaşık 3 katına çıkardık. 78 bin 500 megavat kurulu güce ulaştık.
Yenilenebilir enerji kaynak gücümüzü de 3 kat artırarak 33 bin megavatt’a yükselttik. 2002 yılında Türkiye'de sadece 4 bin kilometre doğalgaz iletim ve dağıtım hattı varken bugün 125 bin kilometre hatta sahibiz. Doğalgazı ulaştırdığımız il sayısı 78'e ulaştı. 2017 geldiğinde artık doğalgaz olmayan il kalmayacağı gibi birçok ilçemiz de doğalgazı kullanır hale gelmiş olacak.
Doğalgaz işiyle uğraşan şirket sayısı 2002 yılında 7 iken bugün 68'e ulaştı. Yıllık 1 milyar metreküp doğalgazı depolayacak Tuz Gölü Doğalgaz Depolama'nın projesinin ilk etabının çalışması başladı. Önümüzde yıl ilk 3 depoyu yılbaşında hizmete alacağız. Silivri Doğalgaz Depolama tesisinin kapasitesi iki katına çıkıyor.
Dünyanın en büyük 14'üncü LPG pazarı durumundayız. Bakü, Tiflis, Ceyhan boru hattı ile doğalgazı tüm dünyaya ulaştırıyoruz. Geçtiğimiz ekim ayında Türk Akım Projesi'nin anlaşmasını da karşılıklı olarak imzaladık. Önümüzdeki yıl Şangay İşbirliği Örgütü'nün enerji kulübü başkanlığını Türkiye yürütecek. Başkanlık dönemimiz enerji stratejimize yeni bir vizyon katacak. Bu çalışmalardaki hedefimiz Türkiye'yi enerji güzergâhı haline getirmek ve aynı zamanda komşularımızın enerji ihtiyacını karşılamak.
Ülkemizin enerji arz güvenliğine katkı sunacak iki proje var. Birincisi Egegaz sıvılaştırılmış gaz depolama santrali bugün günlük kapasitesi yüzde 50 artırılıyor, 16 milyon metreküpten 24 milyon metreküpe çıkıyor. Milli gaz ihtiyacımızın karşılanmasına önemli bir destek sağlayacak. Şu anda üzerinde bulunduğumuz Etki Liman İşletmeleri tarafından yüzer bir sıvılaştırılmış doğalgaz tesisi limanı ve dağıtım şebekelerini hizmete alıyoruz. Bu tesis, 330 milyon TL yatırımla altı ayda tamamlandı.
Kara terminallerinden çok daha kısa sürece tamamlandı. Günlük gazlaştırma kapasitesi 20 milyon standart metreküp depolama ve gazlaştırma yapan terminal ile iç ve dış piyasaya destek mümkün hale gelecek. Her iki projenin de doğalgaz üretiminde yaşanan mevsimsel dalgalanmalara karşı önemli bir emniyet tedbiri olacağını ifade etmek istiyorum. Özellikle doğalgaz ihtiyacının yoğun olduğu dönemlerde arz güvenliğinde önemli bir sorun yaşanmamış olacak. İzmir Aliağa’da kurulmuş olması boğazlardan tehlikeli yük geçişini de azaltmış olacak.
Enerji Ulusal Güvenlik Ve Bağımsızlığın Temel Unsuru
İçinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli gündem başlıklarından biridir enerji. Hayatın her alanında enerji ağırlığını hissettiriyor. İlişkileri ve gelişmeleri yönlendiriyor. Özellikle son dönemde enerji konusu ulusal güvenlik ve bağımsızlığın temel unsuru haline gelmiştir. Enerjiye olan talebin gün geçtikçe arttığını, sanayileştikçe artacağını biliyoruz. Küresel enerji arz ve güvenliği açısından üstlendiğimiz rolün farkındayız. Geniş bir enerji vizyonumuz var. Küresel gelişmeler ve beklentileri göz önünde bulundurarak vizyonumuzu yaptık. Türkiye'yi transit ülke haline getirmek en temel hedefimizdir. Özel sektörde hizmet üreten tüm şirketlerimizi devlet politikalarına sundukları destekten dolayı teşekkür ediyorum. Egegaz'a, Etki Liman İşletmesine ve BOTAŞ'a teşekkür ediyoruz."
Bu Projeler İzmir'i Büyükşehirlere Bağlayacak
İzmir bizim memleketimiz, seçim bölgemiz. Dolayısıyla bu iki eseri uğurlu ellerinizle burada açıyorsunuz. Tire'de de özel sektörün çok önemli bir tesisini açmış olacağız. İzmir sadece sanayinin değil hayvancılık ve tarımda da Türkiye'nin en önde gelen ilidir. Küçük Menderes Havzası'nın hayvancılıkta katma değer üretmede çok büyük payı var. İzmir'e yapılan her yatırım Türkiye'nin geleceğine yapılan yatırımdır.
2011 yılında başlattığımız 35 İzmir 35 Proje'miz tüm hızıyla devam ediyor. Bu projeler sadece İzmir'in değil İzmir'i Türkiye'nin İstanbul, Ankara, Antalya gibi büyükşehirlerine bağlayacak ve Türkiye'nin gücüne zenginliğine zenginlik katacak önemli projeler. İstanbul- İzmir Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, İstanbul ile İzmir'i kapı komşusu yapıyor. 9 milyar dolarlık bu muazzam projesi bitirmiş olacağız. Sabuncubeli Tüneli'ni 2017'de hizmete açacağız. İzmir'e Türkiye'nin en modern havalimanını 18 ayda yaptık.
1971 yılından bu yana devam eden çevre yolunu bitirdik o da ihtiyacı görmüyor yeni ulaşım imkânlarına ihtiyaç var. İzmir Büyükşehir belediyesi ile İZBAN'ı tamamladık, Torbalı'ya kadar uzattık, oradan Selçuk'a devam ediyor. Oradan Bergama'ya kadar devam edecek. Proje çok. Ankara- İzmir hızlı treni için tüm hızıyla çalışmaları sürüyor. Uşak- Ankara arasında altyapı çalışmaları yüzde 40 seviyesine geldi, ondan sonrası da 2017 yılında ihale edilmiş olacak. Türkiye'nin önü açıktır. Türkiye etkin politikası ve kararlı duruşuyla bölgemizde dostlukları artıran, düşmanlıkları azaltan politikası ile gelecek güzel günlerin inşasında başrolü oynayacaktır" Dedi.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada; Etki Limanı Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Terminali'nin tek başına ülke genelindeki doğalgaz ihtiyacının 10'da birine karşılık gelen arz oluşturduğuna dikkat çekmek istiyorum.
"Etki Limanı Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Terminali ile Egegaz LNG ilave kapasite projesi hayırlı olsun. Bu projelerin hayata geçirilmesine katkısı olan emeği geçenlere mühendisinden işçisine kadar teşekkür ediyorum. Etki Yüzer LNG Depolama Gazlaştırma Terminali'nin 6 ay gibi bir sürede hizmete alınması çok önemli. Enerjide Türkiye hem tüketiminin artması hem de geçiş güzergâhının güçlenmesi nedeniyle yeni yatırımlara projelere ihtiyaç duyan bir ülke. Türkiye büyüdükçe geliştikçe istihdamı arttıkça enerji talebi de artacaktır.
Son 10 yılda büyüme hızımızla enerji tüketimi aynı oranda arttı. Bu yılki ortalama enerji tüketimi, 2002 yılındakinin 2 katından fazla. Talepteki bu artışı karşılamak için bir yandan kendi kaynaklarımızı en azami şekilde değerlendirirken, alternatif enerji kaynaklarını harekete geçiriyoruz. Doğalgaz en önemli enerji kaynağı durumundadır. Elektrik üretimimizin yarısını özellikle şehirlerin ısıtma ihtiyacının önemli bölümü doğalgazla sağlanıyor. Çevre kirliliğine yol açmaması ve ekonomik olması nedeniyle önemli ama dışa bağımlıyız.
Seyyar Terminal Nerede Sıkıntı Varsa Oraya Gidecek
Yakın zamanda yaşadığımız kimi hadiseler nedeniyle doğalgazda kaynak çeşitliliğine gitmemiz şart. Sıvılaştırılarak hacmi küçültülmüş hali olan LNG bu nedenle önemli. Türkiye LNG ithalatında dünyada 8'inci sırada. Doğalgaz ticaretindeki dengeyi daha sağlıklı kurmak için bu yatırıma öncelik vermemiz gerekiyor. Etki Limanı Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Terminali tek başına ülke genelindeki doğalgaz ihtiyacının 10'da birine karşılık gelen arz oluyor. 20 milyon metreküp enerji gönderme kapasitesi olan bu tesis hem elektrik üreten, hem de ısınma amaçlı tüketimde sigortamız olacaktır. Karadeniz'e kadar gidecek, Akdeniz'e kadar gidecek bu seyyar terminal nerede sıkıntı varsa oraya gidecek.
Egegaz'a ilave olarak yeni şirketlerin de LNG konusunda yatırım hazırlığında olduğunu görüyoruz. Tüm enerji kaynakları gibi doğalgazda da ne kadar arz çeşitliliği sağlarsak kendimizi güvende hissediyoruz. Yeni yatırımları memnuniyetle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Projeleri ve yatırmalarıyla ülkemizi doğalgaz taşımacılığında dünyada bir yere getiren BOTAŞ ve yönetimine teşekkür ediyorum. Bu işler ancak ekip çalışmasıyla olur. Bu işler aşkla sevdayla olur. Eğer aşkınız, sevdanız, derdiniz yoksa bunların hiçbiri olmaz.
Bakanlığımızla BOTAŞ'la özel sektörle uluslararası muhataplarla bu projeleri daha da ileriye taşımakta kararlıyız. Bugün dünyanın en önemli kuruluşlarına baktığımızda finans enerji ve bilişim şirketlerinin öne çıktığını görüyoruz. Eğer dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline gelmek hedefleri gerçekleştirmek istiyorsak bu sektörlerde güç sahibi olmalıyız. Bunların hepsi birbirini besleyen ve destekleyen alanlardır. Enerjiden kazandığınızla finans sektörünüzü, oradan elde ettiğiniz güçle üretim tesislerinizi güçlendirirsiniz.
Türkiye'nin önünü kesmek, ayağına çelme takmak isteyenlere inat yatırımlara devam edeceğiz. "Ülkemizde petrol, doğalgaz olmayabilir ama önemli avantajımız var. Biz Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline getirmekte kararlıyız. Bizimle benzer şartlara sahip pek çok ülke gibi ekonominin bir numarasıdır her şeyi genç insan gücüdür. Emek insanın türevidir. Sermaye insanın türevidir. Eğer insan yoksa bunların hiçbiri yok. Alinlerimizi, azmimizi, bilgimizi, birliğimizi beraberliğimizi ortaya koyarak biz bu hedefe ulaşabiliriz. 14 yıl bu bakımdan en çarpıcı başarı hikâyesidir.
Bu başarının temelinde iki unsur var. Biri istikrar diğeri güven. Son yıllarda artan saldırılar bu istikrar ve güveni zedelemeye yöneliktir. Türkiye'nin enerjisini, dikkatini kalkınma, gelişme, yatırımdan uzaklaştırıp kısır gündeme, belirsizliğe mahkûm etmek isteyenlerin oyununa gelmedik, gelmeyeceğiz. Son 3.5 yıldır kesintisiz bir şekilde sosyal çalkantıdan teröre, ekonomik krizden bölgesel çatışmalara kadar her türlü yol denendiği halde biz kalkınma gündemimizden kopmadık.
Salı günü ülkemizin en iftihar veren projelerinden biri olan Avrasya Tüneli'nin açılışını gerçekleştirdik. 14 yıla boğazdan üç geçiş sığdırdık. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Marmaray ve Avrasya Tüneli. Bunlar dertli olursanız yapacağınız işlerdir, âşık olursanız yapacağınız işlerdir. Türkiye yapar mı yapar. Bu millet yapar mı yapar ve yaptık. İş bilenin kılıç kuşananındır. Paranız olduğu zaman yaparsınız. Paranız olmadığı zaman güvenle yaparsınız. Verdiğimiz güvenle yaptık. Üç yatırıma da para vermedik. Para vermediğimiz gibi sürekli olarak gelirimizi alıyoruz ve alacağız. İş bilenin kılıç kuşananın. İstanbul'un iki yakasını Avrupa ile Asya'yı beşinci kez birbirine bağlamış olduk.
İstanbul ve İzmir'in bağlanması çok sevindirici bir konu. Osmangazi Köprüsü iftihar vesilemiz. Oranın da açılışı yaptığımızda heyecan duydum. Tamamen bittiğinde İstanbul'dan İzmir'e 3 saatte geleceğiz. Zamanla yarışmak budur. “Vakit nakittir” diyorsunuz ya işte budur. Bu olmazsa hiçbir şeyin anlamı yok. Gazeteleri okuyorum çok enteresan. Bak çıktım geliyorum, çayını hazırla diyor. Arkadaşı şaka yapıyor sandı. 5 dakika sonra oradayım diyor. Hamd olsun. Bu günleri de gördük. Daha güzel günler olacak. Hiç endişe etmeyin.
Terör Belasını Toprağa Gömeceğiz
Bu terör belasını toprağa gömeceğiz. El Bab için “dünyayı biz mi kurtaracağız” diyorlar. Ya dünyayı kurtarma derdi değil. Kilis'e bomba düştüğünde neredesin hükümet diyorsun. Kilis'e bomba atanların üzerine gittiğiniz zaman dünyayı biz mi kurtaracağız. Tabi gideceğiz terörden arındırılmış bölge diye açıklama yaptık. Sabır sabır anlamadın ya sadece ülkemizde değil orada da diyeceğiz. El Bab'ta hamdolsun neredeyse olmak üzere Silahlı Kuvvetlerimiz Özgür Suriye Ordusu ile bunu yapıyor.
Yatırım bedeli 4 milyar dolar olan baraj, sulama, içme suyu, taşkın koruma, mili park gibi projelerden oluşan 151 eserin açılışını Ankara'da gerçekleştirdik. Pazartesi günü Kastamonu- Çankırı Ilgaz Tüneli'nin açılışı yapılacak. Toplamda 12 km. gidiş geliş. Dağları deldik ya. Yani Ferhat olursan Şirin'e gidersin. Biz Ferhat olduk millet de Şirin. Şirin'e dağları dele dele ulaşıyoruz. Oradan kışın geçmek mümkün değildi. Ilgaz Tüneli ile dağ delindi ve rahat rahat geçireceğiz.
Bizi 2023'e taşıyacak olan bu yatırımlardır, bu projelerdir. Biz, bölgemizdeki insani krizlerin çözümü için çözüm alırken Türkiye'nin önünü kesmek, ayağına çelme takmak isteyenlere inat yatırımlara devam eden tüm işadamlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Sizler bu ülkenin ve bu millete güvendiğiniz elinizi taşın altına koydunuz. Bu ülke size gösterdiği güvenin karşılığın verecektir. Emin olun 15 Temmuz'da bu ülkenin istikrarına ve istikbaline canı pahasına sahip çıkan Türk milleti risk alan herkese de aynı şekilde sahip çıkacaktır." Dedi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, video konferans aracılığıyla Egegaz tesisi kapasitesini artışını sağlayacak sembolik kurdele kesiminin talimatını verdi. Daha sonra da yüzer terminalin açılış kurdelesi kesildi.
Aliağa'da Etki Limanı Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 10'uncu yüzyılda İslam âlemi tarafından kullanılan bir pusula hediye etti. Başbakan Yıldırım'a da Etki Liman Yönetim Kurulu Başkanvekili Naci Koloğlu 219 metre uzunluğunda Efes RU Gemisi'nin maketini verdi. Bakanlar, milletvekilleri, protokol üyeleri, belediye başkanları ve firma yöneticileriyle birlikte kurdeleye kesilerek açılış gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Sayın Binali Yıldırım ve beraberinde ki heyet daha sonra Sütaş Ege Sütçülük Projesi Tire Entegre Tesisleri, açılışı için Tire’ye geçti.
Sütaş “Sütaş’ın aşkı Türkiye aşkı’ diyerek, İzmir Tire’de 80 milyon dolar yatırımla yeni entegre tesislerini faaliyete geçirdi.
Sütaş Ege Sütçülük Projesi kapsamında kurulan Tire Entegre Tesisleri, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın katıldığı törenle açıldı. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın ev sahipliğinde gerçekleşen törene, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Tire Kaymakamı Mehmet Demirezer, Sütaş çalışanları ve kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, açılışta yaptığı konuşmada, “41 yıldır biz sadece süte, sütçülüğe odaklandık. Kendimizi işimize adadık. Ustalık, uzmanlık kazanmaya, güçlü ve güvenilen bir kurum yaratmaya çalıştık. 12 yıl önce Karacabey’de ilk çiftliğimizi kurduk ve ulusal bir marka olma yolunda ilk adımlarımızı atarak çiftlikten sofralara entegrasyon stratejimizin temellerini attık.
Yatırımlarımıza o günkü şevk ve heyecanla devam ediyoruz. O günlerden bu yana yaptığımız toplam yatırım tutarı 620 milyon dolara ulaştı. Bu entegrasyon, tükettiğimiz elektrik enerjisinin %60’ını kendi gübrelerimizden üreten bir seviyeye kadar geldi. Hedefimiz, 2018 yılı sonuna kadar tüm enerji ihtiyaçlarımızın, ısı ve akaryakıt dâhil, tamamı kadar enerjiyi kendi doğal enerji tesislerimizde üretmektir. Gelecek 5 yıl içinde 250 milyon dolar daha yatırım yapmayı planlıyoruz. Tire yatırımımızla Ege ve Akdeniz bölgesindeki tüketicilerimize şimdi daha yakınız” dedi.
Başbakan Sayın Binali Yıldırım yaptığı konuşmada, tesislerin İzmir, Ege Bölgesi ve Türkiye için hayırlı olmasını diledi. Göreve geldiğimizden bu yana her gün yeni projenin temelini atıyoruz. Artık yetişemiyoruz ve aynı anda birçok tesisin açılışını gerçekleştiriyoruz. Türkiye'nin her köşesinde çok önemli, çok güzel, hayırlı gelişmelerin yaşandığını, yeni tesislerin de hizmete açılacağını belirtmek isterim.
Terörle bizi yormaya çalışanlar bilsin ki biz yorulmayız. Bu ülkenin birliğini, dirliğini, kardeşliğini bozmak isteyenlere karşı da pabuç bırakmayız. Eyvallah bu projeler, bu çalışmalar, bu gayretler terörü de ülke gündeminden düşürecek en önemli faaliyetler olarak devam edecek. Açılan her tesis, yapılan her yatırım, ekmek olarak, iş olarak, hizmet olarak millete geri geliyor. Bu sebepten hükümet olarak, Türkiye için kim bir çivi çaktıysa her zaman yanında olduk, destekçi olduk, yardımcı olmaya da devam edeceğiz.
Küçük Menderes Ovası'nda hizmete açılan SÜTAŞ Tesisleri'nin 120 bin metrekarelik alanda entegre tesisler, süt fabrikası, yem fabrikası, geri dönüşüm ve enerji tesisi, gübre üretim tesisinden oluşan bir kompleks üniversite sanayi iş birliği modeliyle üreticilere hizmet verecek bir eğitim merkezinin de alanda yer alacak. Tesislerde atıklardan elektrik enerjisi ve ısı enerjisi üretileceğine, fabrikada hiçbir şeyin zayi olmayacak, "Çevre dostu" tesisler hem enerjisini karşılayacağını hem de üretim yapacak tesislerin bitkisel üretimin tetiklenmesi için de önemli bir fırsat olacak.
Bölgenin berekete kavuşacak ve 850 vatandaşa doğrudan iş sağlayacak, 8 bin üreticiye de düzenli aylık gelir kazandıracağını belirtmek isterim.
Tarım deyince birçok insanın aklına İzmir kentinin gelmediğini, ancak İzmir'in üretimin merkezi olarak görülmesi gerekir. 1,1 milyar liralık hayvansal üretim değeri ile İzmir Türkiye ikincisi konumundadır. Ayrıca Tarımsal ihracatın yüzde 13,5'inin İzmir'den yapılıyor.
Tarım stratejik bir sektördür. Türkiye ne kadar kalkınırsa kalkınsın, ne kadar ileri teknolojiye sahip olursa olsun tarım her zaman Türkiye için öncelikli stratejik bir sektör olmaya devam edecektir. Göreve başladığımız günden bugüne çiftçimizin yüzü gülsün diye yorulmak, durmak nedir bilmeden çalışıyoruz. 2002'de 8 milyon ton olan süt üretimini 2015 yılı itibarıyla 19 milyon tona çıkardık. İki katından fazla bir artış sağladık. Süt ihracatını 24 milyon dolardan tam 235 milyon dolara yükselttik. Bugüne kadar öğrencilerimize 252 bin ton süt dağıtıldı. 14 yıllık çalışmaların sonucunda Türkiye, dünyada süt üretimi yapan 9 ülkenin bir tanesi. 2023'e gelmeden Türkiye, ilk 10 ülke arasında süt üretiminde yerini aldı. Burada da en büyük pay İzmir'in. Teşekkür ederiz İzmir'e.
Türkiye'nin Avrupa süt üretiminde üçüncüyüz. Diğer tarım faaliyetlerinde de ciddi başarılara imza attık. Tarımsal hasılada Avrupa'da 1 numara olduk. 4. sıradaydık, 1. sıraya geldik. Dünyanın 3. büyük tohum gen fabrikasını da yine Türkiye'de açtık 2002 yılında. 36 milyar olarak devraldığımız tarımsal milli geliri 4 katına çıkardık, 147 milyar liraya çıkardık.
Tarımsal ihracatı 4 kattan fazla artırdıklarını, Milli Tarım Projesi ile havzaya göre tarım çalışmasını başlattık. 941 havzada, hangi havzada hangi ürünlerin yetişeceğine dair bir plan yaptık. Herkes aynı ürüne yüklenmeyecek. Dengeli olarak ürünler dağılacak. Burada bir dedikodu yaymışlar, patates ekilmeyecekmiş, desteklenmeyecekmiş. Kocaman bir yalan, patates buranın vazgeçilmez ürünüdür, desteklenmeye devam edecek.
Milli Tarım Projesi kapsamında mazota da önemli destek getirdiklerini, tarım sektörünü ileri taşıyacak anlık süt kayıt sistemini kurduklarını ve önemli projeleri hayata geçireceklerini vurgulayan Binali Yıldırım, "Hükümet olarak Türkiye'nin topyekün kalkınması maksadıyla her alanda önemli adımlar atmanın, büyük atılımlar gerçekleştirmenin gayreti içindeyiz. Bütün kurumlarımızı bu amaç uğrunda tam seferberlik ilan ettik. Türkiye'yi dünyanın parmakla sayılacak ülkeler arasında sokmak için var gücümüzle çalışıyoruz." Dedi.
SÜTAŞ Entegre Tesislerinin açılış töreninde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimiz demokrasisine, özgürlüğüne, bayrağına, ezanına, devletine, toprağına göz dikilmesine izin vermeyeceğini tarihimizin her döneminde olduğu gibi, son yıllarda da sayısız kez ortaya koymuştur. Bugün güvenlik güçlerimiz Suriye’de PYD ve DEAŞ’la, ülke içinde PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle yoğun bir mücadele içindedir. Bu mücadelede milletimizin, güvenlik güçlerimize, hükûmetimize, devletimize desteğinin tam olduğunu biliyorum, görüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Tire’de yapımı tamamlanan SÜTAŞ Entegre Tesislerinin açılış törenine katıldı. Tire’de gerçekleşen törende; Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve bazı milletvekilleri de hazır bulundu.
Tesis, Yaklaşık 8 Bin Aileye Düzenli Gelir İmkânı Sağlayacak
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, SÜTAŞ Entegre Tesislerinin açılış töreninde yaptığı konuşmada; “Açılışı yapılan ve 80 milyon dolar yatırım bedeli olan tesisin şehre, ülkeye, millete ve yatırımı gerçekleştiren firmalara hayırlı olması dilerim. Tesis 850 kişiye istihdam, yaklaşık 8 bin aileye düzenli gelir elde etme imkânı sağlayacak. Tesiste aynı zamanda üniversite öğrencileri ve üreticiler için eğitim merkezinin bulunmasının da önemli olduğunu söylemek isterim.
Nüfusu 80 milyona dayanan, 2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi bulanan bir ülkenin üretim tesislerinin artık bu şekilde, eğitim dâhil tüm unsurları kapsıyor olması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin sahibi SÜTAŞ Şirketler Grubu ile tesisin faaliyete geçmesinde emeği geçenleri tebrik ederim. “Gerek tesislerin sahibi olan firmamıza, gerek burada doğrudan istihdam edilecek, gerekse de süt vererek üretime dâhil olacak tüm vatandaşlarımıza bol ve bereketli kazançlar temenni ediyorum.”
Milletimizin, Güvenlik Güçlerimize Desteğinin Tam Olduğunu Biliyorum
Türkiye’nin asıl gündeminin ve meselesinin yatırım ve üretim, “Milletimiz demokrasisine, özgürlüğüne, bayrağına, ezanına, devletine, toprağına göz dikilmesine izin vermeyeceğini tarihimizin her döneminde olduğu gibi, son yıllarda da sayısız kez ortaya koymuştur. Bugün güvenlik güçlerimiz Suriye’de PYD ve DEAŞ’la, ülke içinde PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle yoğun bir mücadele içindedir. Bu mücadelede milletimizin, güvenlik güçlerimize, hükûmetimize, devletimize desteğinin tam olduğunu biliyorum, görüyorum. Onun için de diyorum ki, bu millet güçlü bir millettir, bu millet yüce bir millettir.
“Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet” vurgusundayız. Türkiye’nin mücadelesinin tek bir alanla sınırlı değildir. Topyekûn bir mücadele yürütüyoruz, yürütmek zorundayız. Çünkü ülkemize yönelik saldırılar bu şekilde. Terörden darbe girişimine, ekonomik sabotajdan diplomatik provokasyonlara kadar her yol ve yöntem denenerek Türkiye’nin önü kesilmeye çalışılıyor. Ne yaptılar? Hemen üzerimize ekonomik baskı uyguladılar. Çıktım şunu söyledim: Dedim ki, ‘Yastığınızın altında ne kadar dolar varsa gelin, Türk Lirasına çevirin’ sağ olsunlar, şu ana kadar benim vatandaşım yaklaşık 2 milyar doları TL’ye çevirdi.
Bunun için her birimiz kendi cephemizden, kendi sorumluluk alanımızdan mücadeleye katılmak mecburiyetindeyiz. İşçi fabrikasında en iyi üretimi yapacak, çiftçi tarlasında en iyi ürünü yetiştirecek. Esnaf ve sanatkârımız müşterilerine en iyi hizmeti verecek. İş adamımız yatırımlarını devam ettirecek, üretimi, istihdamı artıracak.
Bankacılarımız en uygun finansman imkânlarını sağlayacak. Hep diyorum ya, düşük faizle işverene, girişimciye kredi sağlayacak. Yoksa yüksek faiz oranlarıyla eğer sen işverenimin karşısına dikilirsen, o zaman yatırımcı nasıl olacak da yatırımda bulunacak? Mümkün değil. İhracatçılarımız sürekli yeni pazarlar bulma, mevcutları güçlendirme peşinde olacak. Bu şekilde kendi alanlarımızda tüm gücümüzü, imkânlarımızı ortaya koymalıyız.
Şehitlere ve gazilere olan vefa borcunu ödeyebilmenin en doğru ve en güzel yolu da bu’dur. Bugün karlı dağların sarp tepelerindeki mağaralarda PKK’lı teröristleri arayan, El-Bab’ı DEAŞ’tan kurtarmaya çalışan, Başika’da Ninova Muhafızlarını eğiten, gizli açık tüm yöntemleriyle FETÖ’yü deşifre ve tasfiye için çalışan, Afganistan’da güvenliği ve huzuru temin için görev yapan, velhasıl ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında fedakârca mücadele eden güvenlik güçlerimiz bizden dua ile birlikte ülkemizin kalkınması, büyümesi için çalışmamızı bekliyor.
Çünkü bu evlatlarımız vazifelerini tamamlayıp geri döndüklerinde kendileri ve sevdikleri için güvenli olmasının yanında ekonomik olarak da üretken bir Türkiye bulmak istiyorlar. İşte bu sebeple yatırımlarımızı, projelerimizi ertelemek bir yana öne çekmeli, azaltmak bir yana artırmalıyız.
Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi, kalkınması için, 2023 hedeflerine ulaşmak için adım atan, taş üstüne taş koyan herkesi destekliyoruz. Yaşadığımız krizlerin bize gösterdiği bir hakikat var, Türkiye olarak her alanda kendi kendimize yeten, bununla birlikte ihracat yapan bir ülke hâline gelmeliyiz. Gelir miyiz? Eyvallah geliriz, hiç endişemiz olmasın. Üretimimizi, kendi tasarımımızı kendimiz yaparak, kendi teknolojimizi kendimiz geliştirerek. İleriye taşımadan değerli kardeşlerim, unutmayın, bu hedefe ulaşamayız. Savunma sanayinden tarıma kadar her alanda bu yaklaşımı hâkim kılmak ve gereken altyapıyı oluşturmak zorundayız.
Türkiye gibi bir ülkenin tarım ve hayvancılık ürünleri için dışarıya milyonlarca dolar ödemiş olmasından ben rahatsızlık duyuyorum. Biz kendimizle birlikte bölgemizdeki kardeşlerimizi, dostlarımızı rahatlıkla doyabilecek potansiyele sahip bir ülkeyiz. Ancak, ihracat standartlarını karşılayacak üretim ve bunların pazarlanması konusunda sıkıntılarımız olduğu anlaşılıyor. Açılışını yaptığımız bu tesis gibi büyük kapasiteye ve modern altyapıya sahip üretim merkezlerinin sayısını çoğaltmalıyız.
Tarımsal Üretim Teknolojiyle Desteklenmedikçe Arzu Edilen Düzeye Ulaşamaz
Anadolu’da hâlâ 5-10 dönümlük tarlalarda üretim yapılmaya çalışılmasının yeterli görülemeyeceğini, tarımsal üretimin teknolojiyle desteklenmedikçe arzu edilen düzeye ulaşılamayacağız. Teknoloji yatırımı da ancak belirli büyüklüklere ulaşınca verimli hâle gelir. Traktörü yılda 1 ay kullanıp, kalan 11 ay bahçede yatırırsanız, üretimi geliştirecek yolu açamazsınız, bu mantık mantık değil. Tarlalar boş dururken hayvan yeminin tamamını dışarıdan almaya kalkarsanız, elde ettiğiniz kazançtan memnun olmazsınız. Son yıllarda tarım ve hayvancılıkta endüstriyel üretimi geliştirme doğrultusunda önemli adımların atıldığı biliyorum.
Görünen o ki, yapılanlar doğru da olsa yetersiz. Onun niçin topraklarımızı, meralarımızı, su kaynaklarımızı, denizlerimizi daha etkin kullanmanın yollarını aramayı sürdürmeliyiz. Makineden tarıma, turizmden sağlığa kadar her alanda son yıllardaki kayıplarımızı telafi etmenin ötesinde, daha büyük atılımların çabası içinde olmalıyız. Bu konuda tüm yatırımcılarımıza, üretimcilerimize, tüm vatandaşlarımıza ben güveniyorum, inanıyorum. Yeni Türkiye’nin inşasını 80 milyon hep birlikte gerçekleştireceğiz; Rabbim yar ve yardımcımız olsun.” dedi.
Daha sonra, açılışı yapılan SÜTAŞ Tire Entegre Tesislerinin hayırlı olması temennisinde bulunarak, tesisin ülkeye kazandırılmasında emeği geçenleri kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve törene katılan Bakanlarla birlikte açılış kurdelesini kesti.