9 Eylül Üniversitesi, 2018-2019 Akademik Yılı Açılışını Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Teşrifleri ile Gerçekleştirdi.
İzmir Valiliği (BHİ) Türkiye’nin önemli üniversitelerinden olan 9 Eylül Üniversitesi, 2018-2019 Akademik Yılı açılışını Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımları ile gerçekleştirdi. Yeni eğitim öğretim yılında üniversitenin hocalarına ve öğrencilerine başarılar dileyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 90 bin öğrenciyle ülkenin en büyük yüksek öğrenim kurumları arasında bulunan 9 Eylül Üniversitesinin önümüzdeki dönemde de her anlamda başarısını ileriye taşıyacağına inandığını söyledi.
Törene Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, TBMM Meclis Başkanımız Sayın Binali Yıldırım, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Yüksek Öğrenim Kurumu Başkanı Prof.Dr. Mehmet Ali Yekta Saraç, İzmir Milletvekilleri, üniversite rektörleri, üniversite hocaları ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Öğrencilerimizin Eğitimlerine, Öğretimlerine Dört Elle Sarılmalarını Bekliyoruz”
Konuşmasında öğrencilere tarihe ismini altın harflerle yazan sanatçıların işlerine dört elle sarıldığını ve başarıyı yakaladıklarını aktaran Sayın Cumhurbaşkanımız, “Her zaman ifade ettiğim gibi, başarı, hangi işi yaptığınızla değil, işinizi nasıl yaptığınızla ilgilidir. Fotoğrafçıysanız, en iyi fotoğrafları çekiyorsanız, bu milletin gönlünde yer edinirsiniz. Şairseniz, yürekleri fetheden şiirleri yazıyorsanız, isminiz tarihe ölümsüz harflerle yazılır. Akademisyenseniz, alanınızda en iyi birikime sahipseniz ve bunu insanlık için en doğru şekilde kullanıyorsanız, asla unutulmazsınız. Siyasetçiyseniz, ülkenize ve milletinize yaptığınız hizmetler oranında kalıcılık ve itibar elde edersiniz. Baki’nin dediği gibi, ‘Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş meğer.’ Öğrencilerimizden de eğitimlerine, öğretimlerine aynı anlayışla ve dört elle sarılmalarını bekliyoruz.” dedi.
İçinde bulundukları yükseköğrenim kurumlarının köklerinin derinlerde olduğunu ve bu kurumların dünyanın en eski eğitim öğretiminin mirasçıları olduğunu ifade eden Sayın Cumhurbaşkanımız, “Şanlıurfa’da, binlerce yıllık geçmişe sahip ve bir kısmı hala ayakta olan dünyaca ünlü Harran Okulu’nun, dünyanın en eski üniversitelerinden biri olarak kabul edilir. Nizamiye medreseleri çağlarının çok ötesinde eğitim kurumlarıydı yine Ege Bölgemizdeki binlerce yıllık geçmişe sahip şehirlerimiz aynı zamanda kültür ve ilim yuvasıdır. İstanbul, Bursa, Konya Erzurum Diyarbakır olmak üzere nice şehirlerimiz asırlar boyunca sadece bölgemizin değil dünyanın en önemli kültür ve bilim merkezleriydi. Böyle bir geçmişin köklerini taşıyan Türkiye'nin nasıl oluyor da bugün dünyanın en büyük 500 üniversitesi arasında esemesi okunmuyor? Demek ki bir şeyleri kaybettik, bir yerlerde bir sıkıntı var, bir şeyleri unuttuk, bir şeyleri ihmal ettik. Yitik kaybedildiği yerde bulunur. Madem cevher bu topraklarda saklı; öyleyse, sorunun çözümünü de yine burada arayacağız. Türkiye’nin son 17 yılda kattettiği mesafe ocağın ateşini biraz harlayınca ortaya çok güzel sonuçların çıkabildiğini gösteriyor. En büyük yatırımın eğitim- öğretime yaptık; ancak bu yatırımlardan henüz arzu ettiklerimizi elde edebildiğimizi maalesef söyleyemiyorum” diye konuştu.
“Kendi Bireysel Çekişmelerinin, İdeolojik Saplantılarının Ve Kariyer Hırslarının Esiri Kadrolarla Doğu Üniversitelerin Böyle Hayırlı Çıktılar Üretmesi Mümkün Değildir”
Kısa zamanda yeni bir dirilişin olacağına inandığını belirten Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yeni dönemde öncelikle hedefin, eğitimi hem içerik hem sistem olarak Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak bir seviyeye çıkarmak olduğunu belirtti. Sayın Erdoğan, “Okul öncesinden hatta aileden başlayıp üniversiteye oradan iş hayatına kadar uzanan tüm alanlarda eğitime bakışımızı ve uygulamamızı ülkemizin ihtiyaçlarına göre geliştireceğiz. Bu meseleyi çözmeden diğer hiçbir konuda istediğimiz sonuçlara ulaşamayız. Üniversitelerimizden hem kendi alanlarındaki reformlarımızda hem de tüm hedeflerimiz konusunda özellikle destek bekliyoruz. Hocalarımız bu konuda bizim için çok önemli rehber. Bilim üreten, araştırma-geliştirme odaklı çalışan, her alanda kendi modellerini geliştiren bir üniversite iklimi oluşturmadan, sadece tabelayla, sadece kadroyla hiçbir sonuç elde edemeyiz. Kendi bireysel çekişmelerinin, ideolojik saplantılarının ve kariyer hırslarının esiri kadrolarla dolu üniversitelerin böyle hayırlı çıktılar üretmesi mümkün değildir.” İfadelerini kullandı.
Ülkeleri ayakta tutmak ve yükseltmek için yürütülen çalışmalarda akademiyi ve özel sektörün bir arada çalışması gerektiğini vurgulayan Sayın Cumhurbaşkanımız, iki alanın birlikte hareket etmesi ile başarının geleceğini söyledi. Sayın Cumhurbaşkanımız “Bu iki alan ana gövdeyi taşıyan iki bacak ve bir kuşun uçmasını sağlayan iki kanat gibi görüyorum bunlardan biri olmadan diğeri tek başına başarı elde edemez.” dedi.
Türkiye’nin yükseköğrenimde önündeki 10 senede yapılan çalışmalarla diğer aşacağına inandığını belirten Sayın Cumhurbaşkanımız, “Bizim önümüz şu anda açık 10 yıl sonra yapacağımız çalışmalarla ben inanıyorum ki siz değerli hocalarımız sayesinde bu gençlik çok daha güçlü ve farklı şekilde yetişecek bu yarışta o diğer ülkeleri de aşacağız ve geçeceğiz. Önümüzdeki dönemde yürütme olarak bizi, akademi olarak sizi, aynı şekilde özel sektörümüzü çok zorlu bir süreç bekliyor. Organize sanayi bölgeleri ile okullarımızı içiçe getirmekte kararlıyız. Bunu yapacağız ve organize sanayi bölgelerinin içinde orada ağırlıklı ne var ise okulumuzda da olacak ve teori pratik buluşmasını buralarda sağlayacağız. Hep birlikte el ele verecek Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıracağız. Gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonları için bırakacağımız en önemli miras işte bu olacaktır.” şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım: “Eğitim ve Öğretim Hayat Boyu Devam Edecek Bir Süreçtir”
DEÜ'nün 90 bine yakın öğrencisi ve 3 bini aşkın akademik personelinin bulunduğunu, üniversite kelimesinin "evrensel şehir" anlamına geldiğini söyleyen Meclis Başkanı Sayın Binali Yıldırım, üniversiteli öğrencilere seslenerek eğitim ve öğretimin hayat boyu devam edecek bir süreç olduğunu, bunun gençler için bulunmaz bir fırsat olduğunu kaydetti.
Dünyada işsizliğin özellikle gençler için büyük sorun yarattığını bildiren Sayın Yıldırım, şunları söyledi: "Yaşadığımız şartlarda teknolojinin gerisinde kalmamamız gerekiyor. Teknolojiden her alanda faydalanalım ancak teknolojinin esiri olmayalım. Değerini bilmemiz gereken bir hayatımız var. Bilgiye dayalı işler günümüzde ön plana çıkıyor. Yapay zekâ, Endüstri 4.0 gibi kavramlar her gün daha fazla hayatımıza giriyor. Geleneksel üretim şekli terk ediliyor. En fazla ciro yapan şirketler 150 yıllık geçmişe sahip şirketler değil, 20 yıllık geçmişi olan teknoloji ve iletişim şirketleridir. Siz de çağın gerisinde kalmamak için daha fazla okumalısınız, öğrenmeyi bıraktığınız gün yaşlanacaksınız. Liderlerin tecrübelerinden mutlaka faydalanın. “dedi.
Törende 150 sanatçıdan oluşan Dokuz Eylül Üniversitesi Konservatuvarı Orkestrası ve Korosu, birbirinden güzel eserleri davetliler için çalıp, seslendirdi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan koronun parçalarına eşlik etti.
Programda ayrıca geçen yıl üniversiteden dereceyle mezun olan beş DEÜ mensubuna ve bu sene en yüksek puanla üniversiteye kayıt yaptıran beş üniversite öğrencisine Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından hediye vermesi ile tören son buldu.
