İzmir Valiliği(BHİ) Başbakan Sayın Binali Yıldırım ve İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Valiliği ve İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu Şehit Yakınları ve Gaziler İle İftar Yemeğinde Buluştu.
Kaya Termal Otelde gerçekleşen yemeğe; Başbakan Binali Yıldırım, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Milletvekilleri, şehit ve gazi dernekleri, şehit aileleri ve gaziler ile diğer ilgililer katıldı.
Şehit aileleri ve gaziler onuruna düzenlenen iftar yemeğinde misafirlere hitap eden Vali Ayyıldız; “Sayın Başbakanım, Bakanlarım, Milletvekillerim, şehitlerimizin saygı değer aileleri ve gazilerimiz öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyor, aziz şehitlerimizin saygı değer aileleri ve gazilerimiz için verilen bu iftar yemeğine hoş geldiniz diyorum.
Ramazan ayının bu güzel atmosferinde Başbakanımızı, Bakanlarımızı, şehitlerimizin saygı değer ailelerini ve gazilerimizi ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Mutluluğumuz, barışımız, birliğimiz, beraberliğimiz için canlarını veren aziz şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan gazilerimizi sonsuz minnet ve rahmetle anıyoruz. Bu vesileyle aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin de saygı değer ailelerine, zatıâlinize ve tüm misafirlerimize bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya yaptığı konuşmada; “Mübarek Ramazan ayının İslam âlemine, tüm insanlara barış ve huzur getirmesini diliyor hepinizi sevgi ve saygıyla muhabbetle selamlıyorum.
Milletimiz vatan toprakları için tarihin her döneminde Malazgirt’te, Çanakkale’de, Dumlupınar’da ve daha çok bir vatan toprağında şehit ve gazilerimizle bedel ödemiştir. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şehitlerine yazdığı şiirde ifade ettiği gibi; Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir Hilal uğruna Ya Rabb, ne güneşler batıyor… Vatanı, milleti ve inancı uğruna batan her güneş sizden yeniden doğup aydınlatmaya devam ediyor. Duaların en güzeli şehitlerimizin üzerine olsun.
Siz değerli gazilerimizde bu uğurda vatanımızı korumak için bedeninizi siper ettiniz. Gazilik şerefine ulaştınız. Makamların en güzeli olan diğer mertebede şehitlik mertebesidir. Allah katında peygamberlikten sonra en üst makam şehitlik makamıdır. Rabbim kalbinizden hiçbir zaman vatan, millet ve bayrak sevgisini eksik etmesin. Ancak böyle bir sevgi uğruna tarihte olduğu gibi bugünde kahramanlık destanı yazan yiğitlerimiz var. Silopi’de üşüyorum diyen bir çocuğun, ellerini nefesiyle ısıtmaya çalışan, Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanı Binbaşı Necmettin Tetik’in o davranışı bizleri çok duygulandırmıştı. Sonrasında Binbaşımızın yaralanması bizi ayrı bir hüzne sevk etti. Kendisine rabbimden acil şifalar diliyorum.
Bizler millet olarak asker, polis ve köy korucularımızın üstün hizmet ve başarılarıyla her zaman gurur duyduk. Hükümet olarak vatan topraklarını tüm teröristlerden temizleyinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Milletimizin huzurunu bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecek yeter ki bizler birlik ve beraberliğimizi koruyalım. Kardeşlik hukukumuzu güçlendirelim. Biz birlik ve beraberliğimizi korudukça üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur.
Sizlerin göstermiş olduğu büyük fedakârlık sabır ve metanet karşısında biliyorum ki sözler kifayetsiz kalacaktır. O nedenle sizlere hizmetkâr olmak bizim için en büyük bahtiyarlıktır. Bizler hükümet olarak her zaman sizlerin emrinizdeyiz. Acılarınızı birlikte hafifletip yaralarınızı birlikte saracağız. Şehitliğin gaziliğin ne demek olduğunu en iyi bizler biliriz. Tarihimiz büyük davalar uğruna verdiğimiz şehit ve gazilerimizle yazılmıştır. Bu cennet vatan kahraman ecdadımızın her karış toprağını ilim ve irfanla dokuyarak bizlere emanet ettiği topraklardır.
Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun. Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum” dedi.
Sizler Türkiye’nin İstiklali İçin Aziz Canlarını Seve Seve Feda Eden Evlatlarımızın Bize Emanetisiniz…
İftar yemeğinde konuşan Başbakan Binali Yıldırım; “Güzel İzmir’imizin saygıdeğer güzel insanları hepinizi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Allah tuttuğunuz oruçları kabul eylesin Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek olsun.
Mübarek ayın bu akşamında sizlerle birlikte olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Sizler Türkiye’nin istiklali için aziz canlarını seve seve feda eden evlatlarımızın bize emanetisiniz. Şehitlerimizim aziz hatırasını hep birlikte yâd ediyor, merhum gazilerimizi saygıyla, şükranla anıyoruz. Gazilik, Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ ün en büyük unvanıdır.
Şehitlerimizi anmak, onlara dua etmek ve gazilerimize dayanışma için bugün hep bir aradayız. Bu vesile ile şehit babasına bir mektup yazan Miraç adlı evladımızın ve bütün şehit evlatlarının gözlerinden öpüyorum. Miraç babasına diyor ki; “inşallah baba cennette kavuşuruz”. Miraç’ın duasına yürekten inanıyoruz. Bizimde Rabbimizden niyazımız şehitlerimizle birlikte cennette haşrolmaktır. Geride kendileri ile gurur duyan Miraç gibi evlatlar bırakan babaları, anaları hürmetle şükranla anıyorum.
Peygamberlerden Sonra En Önemli Manevi Mertebenin, Şehitlik Olduğunu Biliyoruz…
İnancımızda şahadet çok önemli bir yer tutuyor. Peygamberlerden sonra en önemli manevi mertebenin, şehitlik olduğunu biliyoruz. Onlar ölü değil onlar diridir. Şehitliğin ne büyük bir mertebe olduğunu ortaya koymaktadır. Onlar aslında vatanımız, istiklalimiz, geleceğimiz uğrunda canlarını verdiler. Türk milletimin her bir evladının gönlünde müstesna yerini aldılar.
Ecdadımız dün Çanakkale’de, Gelibolu’da, Trablusgarp’ta, İzmir’de, Şanlıurfa’da, Kahramanmaraş’ta Gaziantep’te bu ülkemin istiklal mücadelesini verdiler. Biz de bu aziz vatanı bu cennet vatanı gözümüz gibi korumaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin, kanlarını temsil eden ay yıldızlı Bayrağımızı en yükseğe çıkarmak namus borcudur, boynumuzun borcudur Bu bayrağın hilali bağımsızlığımızın sembolüdür. Her bir yıldızı kalbimizden damlayan şehitlerimizin sembolüdür. Onun için şehitlerimizin hatırasını sonsuza kadar yaşatmak hepimizin vatandaşlık borcu olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en önemli görevidir.
Deniz Kuvvetlerine kazandırdığımız konvertlerin töreninde bir kez daha gördük ki Türk milleti; büyük bir millet, Türk ordusu Türk milleti güçlendikçe güçlenmeye devam ediyor. Türkiye bulunduğu coğrafya itibariyle güçlü olmak, güçlü kalmak gibi bir mecburiyeti vardır. Silahlı kuvvetlerimizin ordumuzun ihtiyaçlarını yerli ve milli kaynaklarımızdan temin etmek için günden güne yeni yeni projeleri hayata geçiriyoruz. Hükümet olarak ülkemizin, milletimizin gücüne güç katmak için çabalıyoruz.
Şehitlerimizin Bize Emanet Ettiği Bu Büyük Değerler Ve Bu Vatan İstiklalimizin Geleceğimizin Teminatıdır…
Şehitlerimizin acılarını hafifletmek için Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı uhdesinde Şehit yakınları dairesini kurduk. Onlar bizim ülkemizin geleceğinin ortak teminatıdır. Hak sahiplerinin atamaları özellikle son 2 yılda çok daha kısa sürede gerçekleşmeye başladı. Yılda iki sefer atama yapılırken bundan böyle şehit yakınlarımızın atamalarında bu kural değişti. Hiç beklemeden atamaları gerçekleşiyor. 45 yaşından daha aşağı olan hak sahibi olmaması halinde 45 yaş üstü yakınlara devlette çalışma imkânı getirdik. Eğer gazimiz malul şekilde çalışıyor ise, ayrıca malullük maaşını da almaya devam edecek. Şehit yakını ve gazilerimize faizsiz konut temin etmesi için gerekli imkânları sağladık.
Türkiye her ülkenin dostluğunu isteyen bir ülkedir. 90 yıllık temsilimiz gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi: “Yurtta sulh, cihanda sulh” tur. Türkiye, modern dünyanın güçlü bir ülkesi olarak, tüm dünyaya barış ve adalet temelinde ilişkilerini sürdürmeyi şiyad edinmiştir.
Türkiye 79 Milyon Vatandaşıyla Tek Vatan, Tek Millet, Tek Devlet Ve Tek Bayrak Altında İlelebet Yaşamaya Devam Edecektir…
Değerli misafirler herkes şunu bilmelidir ki, 79 milyon vatandaşıyla her türlü ihaneti, şiddeti, terörü bertaraf edecek, her türlü tuzağı bozacak kudrete sahiptir Türkiye Cumhuriyeti. Şehitlerimizin aziz hatırası her zaman bağımsızlığımızın onurumuzun güvencesi olmaya devam edecektir.
Bu milletin onurlu yürüyüşüne kast eden hiçbir plan Türkiye’yi, Türk Milletini bu mukaddes yolundan asla döndüremeyecektir. Suç işleyen, cinayete ortak olan herkes mutlaka adalet önüne çıkartılacaktır. Bu vesileyle belirtmek isterim ki, çok yönlü olarak yürüttüğümüz çalışmalar her geçen gün netice almaya çalışmıştır. Terörü, terör örgütlerini taşeron olarak kullanan ülkelere de buradan bir mesajım var. Biz bu terörü halledeceğiz ama siz bunlara destek verdiğiniz için bir gün bu büyük milletin yüzüne bakamayacak hale geleceksiniz.
İftar vesilesiyle sizlerle sohbet etme, sizlere olan şükran duygularımı bir kere daha ifade etme imkânı buldum. Sizlerle, İzmirlilerle hemhal olmak, benim için bambaşka bir heyecan çünkü ben bu güzel şehre, İzmir’e çok şey borçluyum. İzmir, ülkemde 79 milyonun sorumluluğunu almama vesile olan şehirdir. Onun için size minnettarım. Size çok teşekkür ediyorum. İnşallah birlik ve beraberlik içerisinde hem İzmir’imize, hem ülkemize çocuklarımızın, gelecek kuşaklarımızın bizden beklediği hizmetleri yapmaya devam edeceğiz. Sorunlarınızı, torunlarınıza bırakmayacağız.
Türkiye’yi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine, onun da ötesine çıkarmak için canla, başla milletçe çalışacağız. Ramazan Şerifleriniz tekrar mübarek olsun. Bereket, rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’ın ülkemiz için, milletimiz için, kardeşliğimiz için vesile olmasını diliyorum. Yaklaşan Ramazan Bayramınızı da şimdiden tebrik ediyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun sevgili kardeşlerim.” dedi.
Şehit yakınları ve gazilerle yakından ilgilenen ve sorunlarını dinleyen Başbakan Binali Yıldırım ile İzmir Valisi Erol Ayyıldız daha sonra misafirler ile hatıra fotoğrafı çektirdiler.